bilmiyorsun. ben senin için
bir çiçeğin insanlara sırtını dönerken çizilmiş portresini yaktım
her şeyin sonuna ekleyip durduğum denizi
sana gelmediğim günleri
ve artık her şey için çok geç diyen kim varsa
onları
senin kapılara bakıp durmana dayanamadım
önce onlardan başlayıp
sonra bildiğin bütün notaları
gidip görmek istediğimiz tüm ovaları birer birer
bir ağaç saçlarını tarıyor gibi yavaş yavaş ateşe verdim
çünkü ardımda kalacak bir şarkı yahut eski bir ev
beni ele vermeyi düşünebilir
yangın sonrası bir parça çocuk
elinde kutsal kitaplarla koşarak sana doğru
gülün bülbüle nazı tadında bir yağmurdan haber getirirse
bil ki o parça müteellim gövdemden kopmuştur
o vakit anla ki artık dünya senindir
d ü n y a s e n s i n
ve madem her gece rüyalarıma kadar gelip duran da sendin
şunu muhakkak bilmeye hakkın var:
her şeyi yakıp yıktım da
yalnız seni
bir tek seni tuttum içimde bir ıslık gibi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder